20 Ekim 2010 Çarşamba

zaytung

Rahelciimm, bu blogu devam ettirelim dedin iste ilk paylasim:) super haber
:D

operim,


Ozi

11 Ekim 2010 Pazartesi

bir soru..

30 oldun da ne oldu ha, ne oldu sanki? Kalsaydın adam gibi "twentysomething" bir yaşta, olmuyo muydu?!

Biz 30 olalı epey oldu, matah bir şey olsa haber verirdik herhalde..

10 Ekim 2010 Pazar

30'LU YAŞLAR VE KIRIŞIKLIKLAR

Bir çok kadın ileri bir yaştan sonra kırışıklıklarını takıntı haline getirir. Peki, bunu önlemek için neler yapıyoruz. En azından kırışıklıkların oluşma nedenlerine ilişkin neler biliyoruz?

Bu soruya bir çok kadının vereceği yanıtı tahmin edebiliyoruz. Çünkü kadınlar genellikle cildin bu geçirdiği süreçten habersizler. Bu yazıya öncelikle buradan başlamak istiyoruz. Bir çok yabancı ve yerli uzmanın bu konudaki uygulamalarını araştırdık ve kırışıklıklara karşı nasıl savaşabileceğiniz noktasında bir rehber hazırladık.

Biliyorsunuz "kollajen" cildin destek dokusu. Ancak güneş ve "serbest radikaller"in etkisiyle kollajenin etkisi azalıyor. İşte bütün bunların ardından kırışıklıklar oluşuyor. Kırışıklıkların oluşumu bu kadar basit! Ama önlemleri sabır istiyor.

Öncelikle güneşle direk teması uzun tutmamak gerekiyor. İkinci olarak da "serbest radikaller"e karşı savaş ilan etmeliyiz. Özellikle iyi bir "vitamin dostu" olursak bunun ilk adımını atmış oluruz. Yaşam biçiminizi öyle bir hale getirmelisiniz ki cildiniz bir çok olumsuz etkenlerle yıpranmasın. Yaşadığımız üzüntüler, streslerin hepsi bir gün yüzümüzde "kırışıklık" demetleri olarak bize geri dönecektir .

Unutmayın! Stressiz bir yaşam da yeterli değil elbette. Bir kere sigarayı kesinlikle bırakmanız gerekir. Uykunuzu mutlaka almalısınız, sabahları dinlenmiş olarak güne başlamanız cildiniz için avantajdır.

Gelelim beslenmeye. Bir kere günde en az iki litre su içmeniz çok önemli. Beslenmeniz için en çok sebze ve meyvelere prim verin!

30 yaşa dikkat
Sağlıklı yaşam biçimini benimseyen bir insanın kırışıklıklardan çok korkmasına gerek yok. Başta da söyledik, iyi beslenme, vitaminlerle dost olma cildin kendini yenilemesini sağlayabiliyor. Yediğiniz herşeyi cildinize yarar veya fayda sağlamasına göre seçmelisiniz. Yağlı etleri sakın mutfağa sokmayın. Yemekte çok fazla acı baharatlar kullanmayın. Metabolizmanın doğru çalışması direk olarak yüze yansır.

Mide ve bağırsağın düzenli işlemesi cilde canlılık kazandırır. Sigara cildin düşmanı dedik, ya alkol? Maalesef alkolden de uzak bir yaşamınız olmalı. Haftada bir kadeh elbette sorun yaratmaz ama hergün alkol almanız cildi bozar. Kolayı ve kahveyi de an az düzeyde tüketin. (Aslında kolayı ve kahveyi hiç tüketmesiniz daha iyi) Bol vitaminli yemek yemenin, zamanında dinlenmenin de önemi büyüktür sağlıklı görünen bir yüz için..Vitaminlerin yanı sıra cildin temiz tutulması da önemli. Her akşam mutlaka cildinizi temizleyip öyle yatmalısınız.

Egzersiz de şart
Şimdi gelelim bedensel hareketlere... Kırışıklıklarla ne ilgisi var demeyin. Çok var! Hareketsiz bir yaşam aynı zamanda cilde de zararlıdır. Düzenli egzersiz yapanların cildine bakın. Pırıl pırıl ve canlı bir cilde sahip olduklarını göreceksiniz. Günlük yürüyüşler ya da egzersizle sadece kendinizi genel olarak iyi hissetmenize değil, aynı zamanda stresten de sizi uzaklaştırmaya yarar. Enerjinizin yenilemesine neden olur. Bunu dolaylı kazancı is kırışıklıkları daha az ve daha sağlıklı görünen bir cilttir.

Kırışıklıklar nasıl oluşur

Şimdi de derinin yaşlanma serüveni hakkında biraz bilgi verelim. Cilt uzmanları bunu, genetik, metabolik ve endokrin faktörler gibi nedenlerle cildin yıpranma serüveni diye adlandırıyor. Daha anlayabileceğimiz bir Türkçeyle, süreç hakkında şunları söyleyebiliriz: Zaman geçtikçe, yüz yaşlanmadan dolayı yani tıp diliyle "intrensek" nedeniyle yıpranır. Bunu biz farketmeyiz ama bir "dev aynası" ile cildinizi dikkatle incelediğinizde bu belirtileri görebilirsiniz.

30 veya 35 yaşından sonra aslında "kader ağlarını örmeye" başlar. Ama bunun farkında olmaz pek çok kadın. Kırışıklıkların başka bir nedeni ise UV ışınlarıdır! Bunu artık anti-aging uzmanları "fotoyaşlanma" diyor. Fotoyaşlanma, herkeste farklı bir etki yaratıyor. Ama esas olarak 30 yaş dolaylarında tehlike çanları çalıyor. İlk kırışıklıklarımız bu yaşta bize merhaba diyor: 35'inden sonra da cildin "bağ dokusu", yavaş yavaş bazı melekelerini yitirir. Örneğin kendini yenileme özelliği olan cilt yapısı, bu yaştan sonra bunu gerçekleştiremez. Süreç içinde deride incelme meydana gelir. Nem sorunu başlar. Ciltte yer yer kuru tabakalar görülür.

Mevsimler de etkili
Yaşlık nedeniyle oluşan kırışıklıklar da ciltteki hücrelerin işleviyle ilgilidir. Cildin yaşlanan hücreleri artık bir çok işlevini yerine getiremez. Doku alışverişi azalır. Özetle cilt dokusundaki "yapım faaliyeti" ve "yıkım faaliyeti"nden daha az bir noktaya gelir. Ve bu dengenin tersine işlemesi, ciltteki kırışıklıkları ve sarkmaların çoğalması anlamına gelir.

Cildimiz o kadar hassas bir yapıya sahip ki, mevsimlerin etkileri de onu yıpratır. Çok soğuk ve çok sıcaktan olumsuz etkilenir. Çalışma düzeniniz de ağırsa o da size bir kırışıklık demeti olarak geri dönebilir!. Elinizde sigara, önünüzde çay, sabaha kadar çalışan kadınların bu nedenle çok daha fazla dikkat etmeli. En azından çayın ve sigaranın azaltılıp, cilde çok daha fazla bakım yapmaya çalışmaları önemli. Tozlu yerlerde çalışanlar ise bakım asla ihmal etmemeli.
Hangi yöntemlerle kırışıklar giderilir?

Kimyasal veya bitkisel peeling ( Bu iki işlemde de, cilt soyularak cilt yenileniyor)

Lazer ile resurfacing (cilt yüzeyini yenileme işlemi )

Dolgu maddeleri (kollajen, hyaluronik asid, yağ, yapay dolgu malzemeleri) ile kırışık olan bölgenin altını doldurma.

Botilinum toksini yöntemiyle kırışıklıkları yok etme
Yüz germe yöntemi

Kırışıklıklar için püf noktaları

Diyelim ki, ne bıçak altına yatabileceksiniz ne peeling yaptırma imkanınız var. Kırışıklıklara karışı savaşmak için yöntem çok! Bakın bu da sizin ellerinizle yapabileceğiniz bir uygulama: Bilindiği gibi yüzdeki bu çizgilerden sadece yaşlılar değil gençler de yakınabiliyor. Bunun nedeni de genellikle mimikler! Güneşli havalarda gözleri kısmak veya kaşları çatmak, alnı kırıştırmak bir çok insan için tik haline gelmiş. Bu alışkanlıkları takip edip kurtulmak gerekir.


Yatma biçiminizin de bu istenmeyen çizgilere yol açtığınızı biliyor musunuz? Uyurken başınızın şekline dikkat edin. Yastığa yanlış konan bir bir baş nedeniyle genç yaşta kırışıklıklarla tanışabilirsiniz. Yüksek yastığı kesinlikle tercih etmeyin. Yüksek yastığa konan baş göğüse doğru kıvrılır. Bu yüzden de çene bölümünde ve boyunda kırışıklıklar meydana gelebilir.

Eğer kırışıklıklar yavaş yavaş belirmişse önleminizi çok basit bir şekilde alabilirsiniz. Evde uygulayabileceğiniz bazı yöntemler işe yarar: Bir çay kaşığı öğütülmüş badem çekirdeğinin üzerine çok az su ilave edin. Buna gliserin de katın. Bu karışımı iyice birbirine karıştırdıktan sonra kırışıklıklara uygulayın. Yaklaşık bir saat bu şekilde dinlendikten sonra yüzünüzü yıkayın. Bu işlemin ardından bir kremi yedirerek cildinize sürün..

bugün Cahit Arf'ın da doğum günüymüş...